Saturday, June 28, 2008

luis aragones ve fenerbahce

fenerbahce'yle 10 gun once anlasan aragones daha gelmeden otorite yazarlar basladilar. omer urundul ispanya rusya macinda 69. dakika'da ispanya 1-0 onde oynarken oyuncularini degistirmesini hatali buldugunu soyleyip elestirmesinden 3 dakika sonra ispanya 2 gol daha atip rusya'nin tum direncini kirdi ve 3-0'la maci kopardi goturdu.

adam daha turkiye'ye gelmeden ilk kapagi takmis oldu omercik'e.

daha bu birsey degil. bu adamin fenerbahce'yle anlastigini duydugum gun aklimdan gecen ilk sey "allahin sopasi yok" oldu.

fenerbahce teknik direktor ogutme makinasidir ve teknik direktor ogutumu ozellikle aziz yildirim doneminde son 10 yilda hatiri sayilir bir seriye baglamis durumda.

getirilen teknik adamlarin ortak ozelligi kariyerler olarak cok buyuk olmamis ve bir sekilde kariyerlerini surdurmek veya buyutmek isteyen orta seker ve avrupa'daki buyuk isimli teknik direktorlerin 3'te biri veya daha az ucrete calisan teknik adamlar olmalari.

bu sefer ki baska

aragones bunlardan degil. aragones aslinda fenerbahce'ye dusunulebilecek en son isimdi belki de.

aragonesi hic tanimayan biri tesadufen televizyonu acip avusturyadaki ispanya milli takim kampini gosteren bir habere denk gelip bir ara kenarda cimlerde gozleri yerde bezmis sekilde yalniz dolanan aragonesi gorse "ya bu adamin torunlari yok mu, su yasli adami parkta bi basina birakip gitmisler, yazik..." filan der.

ayni dusunceyle bunu gidip aragones'in yaninda soylemeye kalkarsa agzinin ustune 2 tane yer oturur asagi.

halk arasinda "scrooge" (lanet pinti), "un hombrecito" (kendini begenmis huysuz ihtiyar), "unmaleducado" (cahil koylu) seklinde lakaplari olan aragones'in yakin tarihte ispanya'nin en tartisilan, en cok tepki toplayan ve en istenmeyen teknik adami oldugu soyleniyor. (70'sine gelmis huysuz aksi inatci bir fatih terim'in ispanyol versiyonu yani). sebebi de kimsenin hosuna gitmeyen oyuncu secimleri ve kararlarini tum baskilara ragmen yapmaya devam etmesi, milim esneklik gostermemesi, kimseyi takmamasi, elestirilere kizdigi zaman agzina geleni soyleyip terslemesi...

o kadar seyden sonra turnuvaya cok iyi baslayan ispanya milli takimi ceyrek finalde 24 yildir yenemedikleri italya'yi eleyince ispanyol medyasi bu kez hakaret yerine eski lakabi "el Sabio de Hortoleza"yi (Hortoleza'li bilge) mansetlere tasimis. aragones'in huysuz inadi sonucunda bugun onyillardir milli takimlarinda takinti haline gelen italyan ugursuzlugu, penaltilarla elenme ugursuzlugu, 22 haziranda elenme ugursuzlugu, ve en son rusya macinda deplasman takimi olarak giymek zorunda kaldiklari sari forma ugursuzlugu gibi bircok ugursuzlugu da ilk kez bir arada asip finale yukselmenin sevincini yasiyor ispanyollar.(aragones de mac formasinda sariyi ugursuz sayan ve sevmeyenlerden. ispanya federasyonu formadaki sariyi olabildigince koyu hardal rengi yaptirmis).

aragones iste bu. inatci huysuz aksi ters bir ihtiyar. her daim inatci. kimseyi dinlemiyor. surekli elestiriliyor ama bildigini okuyor. aragones ispanya'da hep elestirilen bir adam. milli takimi calistirdigi 4 senelik surede tehdit mektuplari ve telefonlari bile almasina, agir kisisel elestirilerle manet yapilmasina ragmen inadindan ve bildiginden sasmamasinin meyvasini bugun 24 yil sonra ilk defa, ispanya tarihinde ise ikinci defa finale cikarak almis durumda.

dinsizin hakkindan imansiz gelir mi?

simdiden omer urundul, can bartu, gurcan bilgic, ridvan dilmen gibi adamlarin yuz ifadelerini, sinirden kiravatlarini yediklerini gorur gibiyim.

adami daha gelmeden yari finalde rusya macinda televizyondan elestirmeye kalkan omercik 4 dakika icinde ilk kapagini yedi bile.

raul'u tekrar milli takima alsin diye araya girip ricaci olan ispanya kralini takmayan adam turk basinindaki bir avuc capulcuyu mu dinleyecek? ispanya kralini takimin soyunma odasina sokmayip disari cikartarak karizmada tavan yapmis bir adamdir aragones.

ha, fenerbahce ispanya'ya benzemez elbette. aziz yildirim soyunma odasina inmek istediginde sokmazsa aziz yildirim bunu ilk ucakla ispanya'ya geri yollayabilir.

ancak ispanyol gazeteleri aragones ve menajerlerinin fenerbahce'yle gorusmeler sirasinda daha once besiktas'tan kazik yiyip sonra faiziyle paralari alan del bosque ve avukatlarina da danistiktan sonra gayet saglam tazminat sartlariyla saglam bir sozlesme hazirlattiklarini yaziyor. senelik ucreti de 3 milyon euro olacakmis tum dunya ve turk basinindaki haberlere gore.

tabi detaylari bilemeyiz, ama sozlesme o sekilde saglam yapilirsa aziz yildirim'i da alisik olmadigi bir donem bekliyor olabilir..

allahin sopasi yok

fenerbahce'nin ihtiyaci da oyle kariyerini buyutmeye calisan kaybedicek seyleri cok olan gariban bir teknik direktor degil, boyle korkusuz kendinden emin bildigini yapan kolay kolay seslerini cikaramayacaklari bir teknik direktordu. zicoyu kovup capello umdular olmadi. onun yerine 70 yasinda kaybedicek birseyi kalmamis son isini yapip emekli olacak kariyer filan derdi de olmayan huysuz inatci bir ihtiyar oldu.

basarili olur veya olmaz. ama fener'in ihtiyaci boyle bir adamla calismak zorunda kalmakti belki de.

Friday, March 21, 2008

kutular

Play tusuna basip oyuna baslayin





..

sonra skorunuzu yazin :happycat

Tuesday, March 11, 2008

Bu sitelerin editoru yok mu?

kisisel site, forum, kisisel blog gibi web sitelerinde olabilir, ama gazete ve televizyon gibi kurumlarin haber siteleri, sirket siteleri gibi daha resmi sitelerde surekli yapilan yazim hatalarinin siklik ve yuzdesi bu sitelerin resmiyeti ve ciddiyeti konusunda onemli bir kriter olarak alinmali bence. bu arada sirada yapilan yeni birsey de degil cunku ben kucukken bile gazetelerde sacma sapan imla ve yazim hatalari vardi. hadi arada 1-2 hata hosgorulebilir diyelim. ama simdi kac tane gelismis ulkede basin yayin kuruluslari veya sirketlerin resmi sitelerinde normal algilanir kaniksanir sekilde hemen her sayfada boyle hatalar yapiliyor ve duzeltilmeden oyle birakiliyor diye sorsam cok fazla gosterecek cikmaz heralde.




bir ulkenin haber alma organlarindaki haber ve resim basliklarinda bile surekli sik sik boyle hatalarin yapilmasi o ulkede dilbilgisi ve okur yazar aliskanliginin ilkokul veya ortaokul duzeyinde oldugunu gosterir bence. tamam, mutlaka aydin kesimler vardir, ama genel ortalamaya bakarsak turkiye'deki durum da bu dusuncemi yanlis cikarmiyor. gazetelerin istisnasiz hemen hepsinin butun sayfalarinda ilkokul 4. sinifta rastlanacak turden yazim hatalari goruyorsak bu gazeteleri okuyan genel halkin ortalamasinin dilbilgisinin bundan nasil etkilenecegini de tahmin etmemiz zor olmaz.




resme tikla




hadi diyelim gazete calisanlari okuz, ve o kadar gazetecinin oldugu kurumda editorlerin ve redaktorlerin ne is yaptigi belli diil. ya diger resmi kurumlara ne demeli? onlarin webmasterlari ne is yapar, veya siteden yayinlaniyordu icerigi kontrolde edecegini bir editor bulmalari cok mu zor?

resme tikla

gerci fenerbahce'ninki gibi sitelerde ve sirket sitelerinde gazetelerdeki gibi ilkokul seviyesi hatalara sik rastlanmiyor ama resmi site kurumu temsil ediyorsa bu temsili en ciddi sekilde yapacak insanlarin orda calismalari gerekiyor. oralarda calisan insanlar bu hatalari yaparken is bulamayanlarin sucu ne?

hadi peki diyelim bu sitelerde calisanlarini hepsine okundu yazma veya dilbilgisine sorununa var. gorme veya zeka sorunu da mi var mi bu editorlerin?


resmin tiklama

Sunday, March 2, 2008

Hurriyet'in gazetecilik basarisi




Sedat Simavi'nin, kurdugu yillarda "bir gun fikri yokedecegim" dedigi Hurriyet gazetesi, bugun Turkiye'de fikri yoketmeyi bir yana birak habercilikte yaraticiliga ustun habercilik istihbaratini ve fantaziyi de ekleyerek dunya medyasina adeta meydan okumaktadir.


Abuk subuk, yavsak magazin icerikli haberlerinin yani sira ciddi dunya haberlerini de isleyen dunya gazetesi hurriyet'in dunya'dan haberlerinde kullandigi haberin resimleri cocuk dergilerini susleyecek derecede teknik ve dizayn detaylari icermesi acisindan fotografcilik basarisi ile ovunc duyulacak bir gazetecilik ornegidir.

gerci bu basari sadece fotografcilik basarisiyla kucumsenip gecistirilemez. haberin icerigi de genelde dunya haberlerini yabanci internet sitelerinden referans bile vermeden araklayan diger gazete ve televizyonlarin aksine haberi okuruna yerinden duyuran hurriyet muhabirlerinin habercilik basarisidir. ornegin haberin icinde "Operasyonun ardından ABD Savunma Bakanlığından (Pentagon)



yapilan aciklamada..." seklinde bir bolum var. abd savunma bakanligi aciklamayi yaparken orada turk ve yabanci basindan sadece hurriyet oldugu anlasiliyor, cunku olayi bu kadar icerik ve ozellikle grafik detayda isleyebilen baska bir yayin organi yok dunyada. onlarin basi kel olunca bos buldugu meydanda

oynattigi atlarin yasli olanindan sucuk yapilacak kadar lezzetli basin kurulusu hurriyet, kuru haber vermekle sinirli kalmamis, parantez icinde abd savunma bakanliginin ingilizcedeki karsiligi nida (pentagon) seklinde belirtilmis.

Ayrica haberde kullanilan fuze fotografinin uzerine "Armeggadon gibi" yazarak olasi yildiz savaslarinin tasavvuru okurun hayal gucune ve fantazisine birakmis hurriyet.

birakmis birakmasina da o Armegaddon diil, Armageddon seklinde yazilir be Hurriyet!